Zafer Partisi’nden asgari ücret tepkisi: Erdoğan ‘çocuklarınızı açlığa mahkum ediyorum’ dedi, sarayın 1 dakikalık harcaması 22 bin TL

Zafer Partisi İktisat ve Kalkınma Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı H. Bartu Soral, tarafından yayınlanan basın açıklamasıyla iktidar tarafından net 22.104 TL olarak belirlenen taban fiyata reaksiyon gösterildi. Soral, “Erdoğan, Yani kısaca sabit fiyatla çalışan vatandaşımıza; sizi, çocuklarınızı, ailenizi açlığa mahkum ediyorum dedi. Meğer, Sarayın 1 dakikalık harcamasının 22 bin TL olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız.” dedi.

Yeni taban fiyata rağmen büyük kentlerde mesken kiralarının en az 15 bin TL olduğu hatırlatılan açıklamada, “Cumhurbaşkanına sormak isteriz; bu beşerler nasıl çocuk yapacak, onları okula nasıl yollayacak? Üstlerine başlarına bir montu hangi maaşla alacaktır?” ifadeleri kullanıldı.

Zafer partisi olarak taban fiyat tekliflerinin en düşük 28 bin 427 TL olduğu belirtilen açıklama şöyle:

“Kıymanın kilosunun 600 TL olduğu, pazar filesinin 1.500 TL’ye dolduğu mevcut kaidelerde, emeğiyle geçinmeye çalışan personellere bu yapılan artırım, onları yarı açlığa mahkum etmektir.

Sayın Cumhurbaşkanına sormak isteriz; bu beşerler nasıl çocuk yapacak, onları okula nasıl yollayacak? Üstlerine başlarına bir montu hangi maaşla alacaktır? Kaldı ki son 10 yıldır tertipli olarak emekçi verimliliğinin arttığını lakin emekçilerin hissesinin sabit kaldığını görüyoruz. Artan verimlilikten faydalanan sermayenin ise iş vergi ödemeye gelince yeniden ortalarda görünmediğine şahit oluyoruz.

TUİK datalarıyla baktığımızda-bu kısmı kıymetli çünkü TUİK bilgileri ne derece emniyetli bilemiyoruz lakin elimizde öbür bilimsel bir bilgi seti ile hazırlanmış enflasyon ölçümü yok- O sebeple mecburen TUİK bilgileriyle dar gelirlinin ana harcama kalemlerini oluşturan kira, besin, sıhhat, ulaşım, eğitim üzere kalemlerde enflasyon, Kasım ayı itibariyle yüzde 64 düzeyinde. Bunun üstüne 2024 yılı büyüme beklentisi yüzde 3,2’yi de refah hissesi olarak koyduğumuzda minimum fiyat artırımının en az yüzde 67,2 oranında yani 28.427 TL olması gerektiğini görüyoruz.

28.427 TL de bu hayat pahalılığında kâfi bir sayı değildir lakin bu sayının daha da yükselmesi Türk iktisadının 40 yıldır teslim olduğu neoliberal uygulamalardan kopup gerçek bir üretim, kalkınma, bölüşüm atağına kalkması ile mümkündür.

TBMM’deki siyasi partilerde bu türlü bir model ve bu türlü bir modeli uygulayabilecek donanımda kadrolar yoktur. Zafer Partisi iktidarında üretim, bölüşüm, teknoloji, eğitim bileşenlerinin iç içe geçtiği bir kalkınma modeli uygulanacak ve Türkiye 85 milyonun kazandığı, fırsat eşitliğinin olduğu, üretenin hakkını aldığı, milletin alın terinin yabancı çıkarlara karşı korunduğu bir ülke olacaktır.”